Sinemaya gitmeyi sever misiniz? Bir filme gitmeden önce neleri göz önünde bulundurursunuz? Çoğumuzun aklına gelen şeyler muhtemelen şöyledir:
Acaba hangi sinemayı tercih etsem?
Hangi seans bana uygun olur?
Filme girmeden önce mısır alsam mı? Bilet fiyatlarına zam gelmiş mi?
Bazı kişiler için durum biraz daha farklı. Ortopedik engelli bireylerin bir filme gitmeden önce ilk düşündükleri şey sinema salonuna erişebilecek miyim? Sinema girişinde rampa var mı? İçeride erişilebilir tuvalet var mı? Sinema salonunda bana uygun bir koltuk var mı?
Görme ve işitme engelliler için ise farklı kriterler ortaya çıkıyor. İzlemek istediğim bir film var ama bu film içeriksel açıdan erişilebilir mi? Acaba sesli betimleme desteği bulunuyor mu? Ayrıntılı altyazı veya işaret dili tercümesi var mı? Bu filme gittiğimde bir refakatçi olmadan bağımsız olarak filmi izleyebilecek miyim? PinGOin’e gönüllü olan engelli bireylerin sinema deneyimlerine dair aktarımları bu soruları doğrular nitelikte.
-
“Sinemaya gitmeyi pek sevmiyorum. Engelli için en ön sıradan yer ayırıyorlar, o koca perdeyi en önden izleyince de boynum tutuluyor haliyle.”
-
‘‘Sinemada tekerlekli sandalye kullanıcıları için belli sıralar ayrılıyor. Ya orta koridor ya da en ön sıralarda oturmak zorunda bırakılıyoruz. Ben filmi istediğim yerden izlemek istiyorum. Kollarımdan güç alarak istediğim sıraya kadar çıkıyorum. Bu durumda, sanat için sürünüyorum, diyebiliriz.’’
-
‘‘Sinemada film izlemeyi çok severim, ama erişilebilir film gösterileri nadiren gerçekleşiyor. O yüzden film izlemek istediğimde sesli betimleme seçeneği bulunan çevrimiçi platformları tercih ediyorum.’’
Çabasız bir sosyalleşme eylemi olan sinemada film seyretmek, erişilebilir ortam ve içerik sağlanmadığında tüm kullanıcılara karşı kucaklayıcı bir aktivite olamıyor. Ancak kültür sanata erişim herkesin hakkı.